EKLEMLER VE KEMİKLER

04-01-2023 16:11
EKLEMLER VE KEMİKLER

EKLEMLER VE KEMİKLER

 
Eklemler, Kemik ve Eklem, Eklem Sistemi
 
Kemikler birbirleri ile eklemler aracılığı ile bağlantı kurar. Eklemler sayesinde vücudun iskeleti hareket sınırını genişletir. Kemiklerin uçları ince zarlarla örtülüdür. Bazılarında bir kıkırdak yastık olabilir. Eklemlerde bulunan dayanıklı fibröz bağlar, kemiklerin birbiri ile bağlantısını sağlar. Bunlar eklemin bütünlüğünün sağlanmasına dayardım eder. Eklem ke­miklerinin yapısı ve bağların yerleşimi eklemlerin hareket sınırını belirler. Eklemleri bir kapsül çevirir. Bu kapsülün içerisi, sinovya denilen kaygan sıvıyı sağlayan bir örtü ile kaplan­mıştır. Eklem yüzeylerinin yaygınlaşmasını sağlayan bu salgı, hareketi kolaylaştırır ve aşın­mayı önler.
 
Eklemler, serbest hareket eden, kısmen hareket eden ve hareketsiz eklemler olarak sı­nıflandırılabilir. Bazıları hemen her yöne hareket sağlarken bazdan, ancak bir yöne hareket imkânına sahiptir. Eklemler yapılarına göre de sınıflandırılabilir. Omuz ve kalçadaki gibi bil­ya ve yuva tipi eklemler her yöne hareket edebilir. Dirsek ve dizdeki menteşe tipi eklemler bir yöne hareket edebilir. Ön kol kemiklerinin e! bilek kemikleri ile yaptıkları eklemler, bir eksen üzerinde dönebilen eklemlerdir. El ayası kemikleri, kayan tipte eklemlerdir. Bilek ve ayak bileği eklemleri, açısal eklemler olarak adlandırılır.
 
Kas kirişleri, eklemler ve kemikler bir bütün olarak davranırlar. Eklemlerin birisinin yapısal bozukluğu diğer yapı ve eklemleri de olumsuz etkiler.
 
Eklemlerin normal hareket yönünün tersine zorlanması zedelenmelere, kopmalara yol açar. İncinmeler olur. Eklem bağlarının zedelenmesinden, kıkırdak kopmalarına kadar de­ğişen sonuçlar olabilir. İncinmelerde eklem sıvı artar ve eklemler şişer. Hareketler ağrılı hale gelir. Bazen çıkık denen durumlar meydana gelebilir. Çıkıkta kemikler eklem içerisindeki normal durumlarından ayrılırlar. Yuvalarından çıkarlar. Bazı özel yöntemlerle yerleştiril­dikten sonra eklem geçici olarak tespit edilir.
Dizlerde menisküs denilen özel bir kıkırdak yapı vardır. Ayak sabit kalırken, hızla diz­den dönme yapılırsa menisküslerden birisi yırtılabilir. Futbolcular, tek ayak üzeride dönerek topa vururken dikkat etmezlerse menisküs yırtığı olabilir. Bu durumda ameliyatla gerekli te­davi yapılır.
 
Eklem yakınında küçük bazı keseler vardır. Bunlara bursa denir. Bursalar kas kirişleri arasında yer alır ve bunlann kemikle ve birbirleri ile sürtünmesini önler. Dizde, kolda, omuzda bu tip bursalar vardır. Birçok değişik nedenlerle bursalarda iltihaplanmalar olabilir. Bu iltihaplanmalar eklemin hareketini kısıtlayacak boyutlara varabilir. Bu tip eklem sorunlarına hekimlik dilinde bursit denir. Eklemin dinlendirilmesi ve hekimin önerilerine uyulma­sı gerekir.
 
Eklemler kemiklerin birbirleriyle bağlantı bölgeleridir. Sağlıklı harekette eklemlerin yapılarının çok büyük önemi vardır. Resimde kalça eklemi ve eklemi sağlamlaştıran kaslar görülmektedir. Eklem bağlarının ayrıntılı isimleri özellikle verilmemiştir. Vücudumuzda binlerce kas, eklem, kemik ve yapı özel latince isimlerle isimlendirilirler. Bu isimler belirli meslek gruplarının bilimsel çalışmalarında kul­landıkları isimlerdir.
 
Yaşlılarda.eklem yüzündeki kıkırdak yapı bozulur. Kemik uçları, kıkırdağın kireçlen­mesine bağlı olarak zor hareket eder. Hareketler ağrılıdır. Hareketli bir ömür sürmek bu du­rumun gelişmesini geciktirir hatta önler.
 
Eklemlerin ve vücudun en büyük düşmanları hareketsizlik, hatalı duruş ve şişmanlıktır.
 
Eklem Kireçlenmesi
 
Osteoartrit (Eklem kireçlenmesi veya artroz) eklem kıkırdağının kırılmasıyla nitelendirilen dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Kıkırdaklar bir eklemde kemiğin uç tarafında yastık görevi gören kaygan dokulardır. Sağlıklı kıkırdak kemiklerin birbiri üzerinden rahatça geçmesine izin verir. Ayrıca kıkırdak, fiziksel hareketin şokundan kaynaklanan enerjiyi emer.
 
Osteoartritte kıkırdağın yüzey tabakası kırılıp aşınır. Bu durum kıkırdağın altındaki kemiklerin birbirine sürtünmesine yol açar ve ağrıya, şişmeye ve eklem hareketinde kayba neden olur. Kıkırdak kırılması sürecinde eklemde ayrıca enflamasyon da görülür, enzimler bırakılır ve daha fazla kıkırdak hasarı gerçekleşir. Zaman içinde eklem normal şeklini kaybedebilir. Eklemin kenarlarında kemik çıkıntıları oluşabilir. Kemik veya kıkırdak parçaları kırılıp eklem boşluğunda yüzebilir. Bu daha fazla ağrı ve hasara neden olur. Hastalık daha yaygın olarak orta yaşlı ve yaşlı insanları etkilemektedir ve çok hafiften çok şiddetliye kadar çeşitli şiddetlerde görülebilir.
 
Belirtiler Nedir?
 
Osteoartrit genellikle dizler, kalça ve sırt gibi ağırlık taşıyan eklemleri etkilemekle beraber eller, parmak uçları ve boynu da etkileyebilir. Osteoartrit yavaş bir şekilde başlar. Hastalığın erken evrelerinde fiziksel çalışma veya egzersiz sonrasında, yataktan kalkarken veya uzun süre oturduktan sonra eklemlerde ağrı hissedilebilir. Fakat ilerleyen evrelerde eklem ağrısı daha uzun süreli hale gelir ve yapılabilen hareketler kısıtlı hale gelir.
 
Osteoartrit insanların canını eklemleri dışında da yakabilir: Depresyon, anksiyete, acizlik duyguları, günlük aktivitelerin kısıtlanması, mesleki kısıtlamalar, günlük kişisel ve aile eğlencelerine ve sorumluluklarına katılmada sorun, osteoartritin başka sonuçlarıdır.
 
KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ)
 
Osteoporoz, kemik kütlesinin giderek azalmasıdır. Kemiğin mineral içeriği normaldir, sadece birim hacimdeki mineral yoğunluğu azalmıştır. Osteoporoz, sağlam kemiklerin yavaş yavaş erimesine ve zayıflamasına neden olan bir hastalıktır. Zayıflayan kemikler daha kolay kırılır hale gelir. Vücuttaki bütün kemikler bu durumdan etkilenmekle beraber kemik erimesi omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde daha belirgindir. Kemik kırıkları özellikle yaşlılarda tehlikeli bir durumdur.Kemiklerin sertleşmesini sağlayan asıl mineral kalsiyumdur. Osteoporozdan etkilenenlerin %80i kadındır. Çünkü kadınların kemikleri daha incedir ve menopoz sonrası meydana gelen bir takım hormon değişiklikleri kemik erimesini hızlandırır. Osteoporoz erkeklerde daha nadirdir ve genellikle 70 yaşından sonra görülür.
 
 
Belirtileri
 
Çoğunlukla vücutta bir kemik kırığı oluşmadan önce belirti vermez.
 
Sırt-bel ağrısı,
 
Boyun giderek azalması ve vücudun daha öne doğru eğikleşmesi,
 
Omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde kırıklar oluşması,
 
Küçük travmalarla veya kendiliğinden oluşan kemik kırıkları,
 
Nedenleri ve nasıl oluşur?
 
Osteoporozun nedeni tam olarak bilinmese de kemik erimesinin nasıl meydana geldiği iyi bilinmektedir. Normal şartlarda, bir yetişkinin toplam kemik kütlesinin %6-12si her yıl yenilenir. Kemik kütlesi 20li yaşların sonunda maksimum yoğunluktadır. 30lu yaşların sonunda veya 40lı yaşların başında ise kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Çünkü bu yaşlarda kemiklerde kalsiyum kaybı görülür ve alınan toplam kalsiyum miktarı kayıp miktarını karşılayamaz.
 
Kadınlarda, menopozdan sonraki ilk 3-7 yıl arasında kemik yoğunluğundaki bu azalma daha şiddetlidir. Sebebi, kemiklerin kalsiyumu tutmasına yardımcı olan östrojen hormonunun menopoz sonrası çok hızlı şekilde azalmasıdır. Diğer taraftan kemik yoğunluğunun yaşlanma sonucu bir miktar azalması doğaldır.
 
Kimlerde daha sık rastlanır?
 
Bazı kişiler osteoporoz açısından daha yüksek risk altındadır. Bu kişiler arasında aşağıdakiler sayılabilir.
 
İnce kemikli veya sigara ve içki içen veya hareketten uzak bir yaşam tarzı süren kadınlar,
 
Ailesinde osteoporoz hikayesi olan veya özellikle 40 yaşından önce yumurtalıklarını aldırmış kadınlar,
 
Menopoza girmiş kadınlar,
 
Kronik böbrek hastalığı veya daha önceden geçirilmiş mide-barsak ameliyatı gibi kalsiyum emilimini bozan rahatsızlıkları olanlar,
 
Hastalığa bağlı uzun süren hareketsizlik geçiren kişiler,
 
D vitamini yapımında bozukluk olan kişiler,
 
Cushing hastalığı, tiroid hastalığı olanlar veya uzun süre kortizon, heparin tedavisi alan kişiler,
 
Kemiklerinde gelişme bozukluğu olan hastalar,
 
Beslenme bozukluğu olan kişiler,
 
Kemik yoğunluğunun ölçülmesi: Absorpsiometri veya kantitatif bilgisayarlı tomografi yöntemleri kullanılır.
 
Kan ve idrar tahlili: Kalsiyum miktarı ölçülür, kalsiyum kaybı olup olmadığına bakılır. Genellikle diğer kemik minerallerinin seviyeleri normaldir.
 
Kemiklerin röntgen filmlerini çekmek: Standart röntgen filmi, kemik kütlesinin %20-30u kaybedilmeden herhangi bir bulgu vermez. Dolayısıyla osteoporozun erken teşhisinde yeri yoktur.
 
Günlük diyet protein ve kalsiyum bakımından zengin olmalıdır. Süt ve süt ürünleri, balık, yumurta bol miktarda tüketilmelidir.
 
Günde 1-2 gram dozunda kalsiyum tabletleri alınabilir.
 
Hastada emilim bozukluğu varsa kalsiyumla birlikte D vitamini de verilmelidir.
 
Osteoporozdan korunmak veya gelişimini azaltmak amacıyla menopoza girmiş kadınlarda hormon tedavisi önerilmektedir. Hormon tedavisinde, tek başına östrojen veya östrojen-progesteron kombinasyonları uygulanmaktadır.

 
 
Herhangi bir sorunuz olması durumunda iletisim@botanikecza.com mail adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
 
Sağlık ve Esenlikle dolu günler dileriz…
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.